MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ

SAYFA 129 H ayvancılığının birbiri ile bağlantılı yapısı dikkate alındığında son yıllarda hızla artan hayvansal ürünlerdeki dönemsel fiyat dalgalanmaları, kuraklık nedeni ile yem üreten ülkelerdeki verim düşüklüğü, Covid-19 pandemisi nedeni ile sekteye uğrayan üretim ve sektördeki darboğazlar, girdi teminindeki yüksek maliyet konusunu sürekli gündemde tutmaktadır. 1980 yılındaki politikaların hayvansal ürünlerin dış ticaretinde önemli etkisi olmuştur. Genel ihracatımız içerisinde hayvancılık, 1980’lere kadar önemli bir düzeydeyken bu dönemden sonra ithalatı özendirici politikalar ön plana çıkmış, neticede dış ticarette ithalatın ağırlığı artmıştır. Uygulanan dış ticaret politikalarının etkisiyle özellikle 1980’li yılların ikinci yarısından sonra kırmızı et ithalatında ciddi bir artış yaşanmıştır. Türkiye’de hayvancılığın toplam ihracat değeri içindeki payının ise düşme eğiliminde olduğu görülmektedir. Türkiye’nin 2008 krizinden önce hayvan ithalatı sadece damızlık temini amacıyla yapılmakta iken, söz konusu dönemde yaşanan hayvancılık krizi neticesinde, Bakanlar Kurulu Kararı ile 2009 yılı ikinci yarısından sonra sürekli olarak artma eğiliminde olan kırmızı et fiyatlarının düşürülmesi için 2010 yılında canlı hayvan ve et ile sakatat ithalatına izin verilmiştir. İthalatın Türkiye ekonomisi ve hayvancılık sektörü açısından önemli etkileri bulunmaktadır. İthalatın en önemli sebebi, fiyatlardaki artışın önüne geçilememesidir. Ancak hayvansal ürün fiyatlarındaki artış; döviz kuru, yem fiyatları, birim başa verimler, ürün fiyatları, hayvan sayısı, mevsim gibi birçok unsurdan etkilenmektedir. Bu nedenle hayvansal ürün fiyatlarını artıran temel üretim problemleri çözülmediği sürece Türkiye, hayvan ithalatında dışa bağımlı hâle gelme riski ile karşı karşıyadır. Bu noktada dış ticaretin iki önemli sorunu, ithalatın devam ederek artması ve ihracat potansiyelinden yeterli düzeyde yararlanılamamasıdır. İthalatla birlikte, yurt dışına döviz transferinin yarattığı ekonomik sorunlara ek olarak insan sağlığı açısından tehlikeli olan hastalıkların taşınma olasılığı, sağlık sorunlarının yaşanma ihtimalini artırmaktadır. 10/5/2004 tarihli ve 2004/7305 sayılı Karar uyarınca; “bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktar ve şartlarda ithal edilmesi hâlinde, bu zarar veya zarar tehdidini ortadan kaldırmak üzere, söz konusu zarar veya zarar tehdidiyle sınırlı ve geçici olmak kaydıyla, uluslararası yükümlülükler ve ülke yararı göz önüne alınarak korunma önlemleri alınmasına ilişkin usul ve esasları” açıklanmıştır. Hâlen üretimde dönüşümün yüksek katma değerli ürünler lehine sağlanması ve yerli girdi üretiminin ve kullanımının teşviki ile mücadele edilmeye çalışılsa da istenilen sonuçlar elde edilememiştir. Hayvan ırkları arasında çevreye uyum, beslenme alışkanlıkları ve sürü güdüsü gibi özellikler açısından ayrımlar vardır. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=