MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ
SAYFA 135 H ayvansal üretimdeki verim artışının sağlanabilmesi için aşırı girdi kullanımı, toprak ve su kaynaklarının kirlenmesine neden olarak yeni sorunlar ortaya çıkarmıştır (Steinfield ve ark., 2006). Konvansiyonel tarım faaliyetlerinin çevre ve insanlar üzerinde yarattığı bu olumsuz etkiler, özellikle bilinçli tüketicilerin organik ürünlere yönelmesine neden olmuştur. Bu amaçla ortaya çıkan organik tarım, konvansiyonel tarıma bir alternatif olarak kabul edilmiş ve Avrupa Birliği ile FAO tarafından programlarına dâhil edilmiştir (Soydan, 2004). Organik hayvancılık, Türkiye ve Avrupa’da “Deli Dana“ hastalığının da etkisiyle daha sağlıklı, çevreye zarar vermeyen ve hayvan refahını göz önünde bulunduran organik hayvansal ürünler ön plana çıkmaya başladığı 1980’li yıllardan itibaren gündeme gelmiştir. Organik tarım ile amaç ekosistemde kaybolan doğal dengeyi yeniden sağlamak, insan sağlığı başta olmak üzere hayvan sağlığı ve refahına gerekli önemi vermektir (Yussefi ve Willer, 2003). Organik üretim yapan bir çiftçi, uluslararası bir denetleme şirketi tarafından verilmiş bir sertifika almak zorundadır. Bu sertifikayı alabilmesi için de ürünlerinin öngörülen koşullarda üretilmesi gerekir. Türkiye’de organik tarım 1984-1985 üretim sezonunda Avrupalı firmaların talebiyle, kuru incir ve kuru üzüm üretimiyle Ege Bölgesi’nde başlamıştır. Ülkemizde organik tarımın sağlıklı ve doğru gelişimini gerçekleştirmek amacıyla 1992’de kısa adı ETO olan Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği kurulmuştur. Türkiye’nin organik üretim yapan dünya ülkeleri sıralamasında, Türkiye 2012 yılında 164 ülke arasında 523.627 hektar ile 15’inci sırada yer alırken, 2015 yılı verilerine göre sertifikalı organik tarım yapan 179 ülke arasında Türkiye 486.069 hektar alan ile 18’inci sırada yer almaktadır. 2006 - 2015 yılları arasındaki organik tarım yapan çiftçi sayısı 2006 yılında 14.256 iken, 2015 yılında 69.967 (yaklaşık yüzde 390 artış) çiftçiye yükselmiştir. 2015 yılı verilerine göre organik tarım yapan üretici sayısı Avrupa’da 350.000; Avrupa Birliği’nde ise 270.000’dir. AB’de en çok üreticiye sahip ülke İtalya (52.609 üretici); Avrupa’da ise Türkiye (69.967 üretici)’dir. 2006 - 2013 yılları arasında organik hayvancılık yapan çiftçi sayısında düzenli bir artış gözlemlenirken, 2014 ve 2015 yıllarında devam eden azalmalar görülmektedir. Çiftçi sayısındaki azalma hayvan sayısı, et ve süt miktarındaki azalmayı da beraberinde getirmiştir. Buna göre çiftçi sayısında yüzde 92.2; organik üretim yapılan hayvan sayısında yüzde 11.6; et toplamında yüzde 47.6 ve süt toplamında yüzde 64 oranında bir azalma olurken, organik yumurta toplamında yüzde 22.7 oranında bir artış gözlendiği bildirilmektedir. Organik bal üretimi yapan çiftçi sayısında yüzde 25.2 ve kovan sayısında yüzde 25.4 oranında bir azalma görülmektedir. Buna karşın toplam bal üretiminde yüzde 96.1’lik bir artış söz konusudur. ÜRETIM KAPASITESI BAKIMINDAN TÜRKIYE’DE, ORGANIK KOŞULLARDA YAPILAN BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIKTA ÖN PLANA ÇIKAN İLLER SIRASIYLA KARS 19.613 BAŞ, ÇANAKKALE 2.510 BAŞ, ERZURUM 1.932 BAŞ. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=