MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ
SAYFA 161 D ünyada, lokal koşullara adapte olanlarla, çeşitli düzeylerde ıslah edilmiş 1000’den fazla sığır ırkı bulunmaktadır. Dünya çapında yapılan çalışmalarda farklı ırklar, farklı oranlarda, farklı koşullarda ve farklı amaçlar için çiftleştirme çalışmalarına tabii tutulmuştur. Irk seçiminde, popülasyon büyüklüğü ve aday boğa çalışma sonuçları, verim özellikleri, ergin yapı vücut büyüklüğü, üreme performansı, döl verimözellikleri, buzağılama kolaylığı, somatik hücre skorları ve yüksek doğruluktaki damızlık değer hesaplama sonuçları ırk seçimlerini etkilemektedir. Süt sığırı yetiştiricileri, laktasyon süt verimi dışında süt yağ ve proteini ile sürü ömrü, döl verimi buzağılama kolaylığı, buzağı yaşamgücü ve diğer fonksiyonel özellikleri de dikkate almak zorundadır. Aslında ekonomik değeri olan tümözellikler için süt ineklerinin yaşam boyu performansı, nihai hedefler arasında olmalıdır. Ancak günümüzde yapılan melezlerin üretimde kullanılmasıyla bilgiler de ortaya çıkmaktadır (Weigel ve ark. 2003). Siyah alaca ve Jersey’lerin çiftleştirilmesi sonucu elde edilen melezler, safkan Holstein’lara göre ikili melezlerde yüzde 13 daha yüksek kârlı olurken, üçlü melezlerde bu artışın yüzde 9’da kaldığı bildirilmektedir. Ancak gebe kalma oranları Holstein’larda yüzde 33, ikili melezlerde yüzde 39, üçlü melezlerde yüzde 46 olarak gerçekleşmiştir. 1923 yılından itibaren günümüze kadar ıslah çalışmaları incelendiğinde 1924 yılında Karacabey Harası görevlendirilmiş, takip eden yıllarda bunu diğer hara ve inekhaneler izlemiştir. Irk Dünyadaki Varlığı Aday Boğa Sayısı Ortalama Süt Verimi (Ib) Yağ % Protein % Tablo 1. Dünyada Melezleme Programlarında En Çok Kullanılan Sığır Irkları (Weigel ve Ark. 2003). Ayrshire Holstein Jersey Brown Swiss 100.000 25.000.000 1.200.000 7.000.000 150 4.000 630 80 17.900 23.300 17.600 20.700 3.9 % 3.6 % 4.6 % 4.0 % 3.1 % 3.0 % 3.6 % 3.3 % Türkiye’de mevzuat bakımından ıslah çalışmalarının ilk adımı, 1926 yılında yayımlanan 904 sayılı Islahı Hayvanat Kanunu’dur. Bu kanunla birlikte 1927 yılında Türkiye, dünyada Rusya’dan sonra sığırlarda suni tohumlama yöntemini uygulayan ikinci ülke olmuştur. 1925 yılında Avusturya’dan ithal edilen Avusturya Esmeri (Montofon) boğa ve inekler, Karacabey Harası’na getirilerek gerek kendi aralarında saf olarak yetiştirilmişler gerekse izleyen yıllarda Bursa-Balıkesir bölgelerinin yerli sığırı olan boz ırk ile çevirme melezlemesi yöntemiyle ve suni tohumlama kullanılarak çiftleştirilmişlerdir. Bu sayede sonradan Karacabey Esmer Irkı olarak da adlandırılan ve Türkiye koşullarına tam uyum sağlamış bir ırk elde edilmiştir. Sığır ıslah çalışmalarına 1935’te Avusturya’dan, 1947’de İsviçre’den ithal edilen damızlık boğa ve ineklerle devam edilmiştir. 1950 yılında Devlet Üretme Çiftlikleri’nin kurulması ile birlikte damızlık üretim çalışmaları başlamış, 1970 yılında ise köylere damızlık boğalar dağıtılarak sığır popülasyonunda iyileştirmeler amaçlanmıştır. 1973 yılında Türkiye’de ilk kez boğa spermasının dondurulması ile bu Türkiye şartlarında yıllık ortalama süt verimleri; Holstein’larda 5000 - 6000 kg, Esmer ve Simentaller’de 4000 – 5000 kg, Jersey’lerde 2500 - 3000 kg, Yerli Karalar’da 700 - 800 kg arasındadır. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=