MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ
SAYFA 163 çalışmalarında da daha çok çevirme ve birleştirme (kombinasyon) melezlemesinden yararlanılarak yapağı, et-yapağı ve süt verim yönlü birçok yeni koyun tipleri oluşturulmuş ya da oluşturulmaya çalışılmaktadır. Türkiye’de Simental ve Esmer ırk dediğimiz Montofon ırkları yetiştiricilerimizce kabul görmüş, kombine verim yönlü ırklardır. Ayrıca sığır popülasyonu içerisinde Angus, Hereford, Limuzin gibi etçi kültür sığır ırkları önemli bir paya sahiptir. Bunun yanında coğrafyamızın en eski ırklarından olan Yerli Kara, Doğu Anadolu Kırmızısı, Güney Anadolu Kırmızısı, Boz Irk gibi yerli ırklarımız, popülasyonda saf olarak yetiştirilmesinin yanında, kültür ırkları ile melezlenerek verim düzeylerinin artması çalışmalarına da yardımcı olmuştur. Türkiye şartlarında yıllık ortalama süt verimleri; Holstein’larda 5000 - 6000 kg, Esmer ve Simental’lerde 4000 – 5000 kg, Jerseyler’de 2500 - 3000 kg, Yerli Karalar’da 700 - 800 kg arasındadır. Sonuç olarak melez genotiplerin döl verim özellikleri ile büyüme, hastalık insidansı ve yaşama gücü değerleri, yerli ırklardan daha iyidir. Melez genotiplerde büyümenin daha iyi olması, besi materyali olarak başarılı bir şekilde kullanılabileceklerini göstermektedir. Sayısının az olmasına rağmen F1 x G1 genotipinin döl verim özelliklerinin, F1 ve G1 genotiplerine benzer, hatta daha iyi olduğu ve verimlerde geniş bir varyasyonun bulunduğu tespit edilmiştir. Erken dönem çalışmalar daha çok süt verimiyle ilgiliyken, son dönem çalışmalarının döl verim ölçütleri üzerinde yoğunlaştığı gözlenmektedir. Ancak bu çalışmalardan yeni bir ırk geliştirme sonucu çıkmamıştır. Islah Amaçlı Damızlık Yetiştirici Birlikleri ile ıslah amaçlı kayıtları için E-Islah, Küçükbaş Islah Kayıt Sistemi (SOYBİS) ve Manda Islah Kayıt Sistemi (MIS), sığır türünde ıslah amaçlı soy kütüğü ve ön soy kütüğü kayıtlarıdır. Sığır varlığı içerisinde yetiştiriciliği yaygın olarak yapılan etçi, sütçü ve kombine ırklar ülkemizde saf veya melez olarak bulunmaktadır. Esasen tüm dünyada ıslahın ilkeleri belirlidir. Ancak ıslahın temelinde kayıt ve kayıtlara ilişkin analizler vardır. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2000 yılından itibaren Türkiye Damızlık Birlikleri ile tüm dünyada çok uzun yıllardır kullanılan döl kontrol (progeny test) yöntemini kullanarak; seçilen damızlık adaylarının, kızlarının verimlerine göre damızlık değer tespiti yapılmaktadır. Bu yöntem ile sonuç almak sığırda en az 5 yıl gibi bir süreci kapsar. Ancak teknolojideki son gelişmeler, gen teknolojisinin ve moleküler biyolojinin ıslah çalışmalarında kullanımını ve genom analizleriyle, hayvanlarda kısa sürede damızlık değer tespitini (yeni doğan bir buzağının damızlık değerini tespit etmek gibi) mümkün hâle getirmiştir. Türkiye gibi birden fazla sayıda ırkın yetiştirildiği bir ülkede, çeşitli ıslah programlarının yürütülmesi gerekmektedir. Bunun için her bir popülasyon ya da alt popülasyonun içinde bulunduğu ve gelecekte karşılaşabileceği koşullar dikkate alınarak, ıslah amacı ve programı planlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Sığırcılıkta generasyonlar arası süre 4.5 yıl gibi uzun bir süreci kapsadığından ıslah çalışmaları uzun zaman almaktadır. Süt sığırlarında yapılan çalışmalar hâlen devam etmekle birlikte yeni ırktan ziyade, 2’li 3’lü melezlerle çalışmalar devam etmektedir. Kombine verim yönlü ırklar arasında, TPI hesaplamalarında kullanılan et ve süt verim ağırlık oranları farklılık gösterebilmektedir. 1926’daki “Islahı Hayvanat Kanunu” sonrası Türkiye, Rusya’nın ardından sığırlarda suni tohumlama yöntemini uygulayan ikinci ülke olmuştur. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=