MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ
SAYFA 253 T edarik zinciri yönetimi; ürünlerin doğru miktarlarda, doğru yerlere ve doğru zamanlarda tedarik edilmesi, üretilmesi ve dağıtılmasını, böylece müşteri gereksinimlerinin minimum toplam maliyetle karşılanabilmesini hedefler. Bu sebepledir ki, tedarik zinciri oyuncularının koordineli bir şekilde çalışmaları, üretim ve hizmetlerin verimliliği ve tedarik zinciri kârlılığı açısından kritik öneme sahiptir. Ayrıca 21. yüzyılda artık rekabetin firmalardan ziyade tedarik zincirleri arasında olduğu düşünülürse, tedarik zincirinin etkili ve koordineli bir şekilde çalışması ve bunun sürdürülebilir olarak gerçekleştirilmesi uzun vadede başarılı olmanın şartlarındandır. İşletmeler, kısa dönemli finansal hedeflere odaklanmanın, uzun vadeli sürekliliğin önünde ciddi bir engel oluşturduğunun farkına varmışlardır. Sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi, uzun vadeli sürdürülebilir büyüme için çevresel, sosyal ve ekonomik katkıların aynı anda üçüne birden odaklanmayı gerektiren bir tedarik zinciri yönetimi felsefesidir. Tedarik zincirinin ekonomik boyutu, farklı tedarik zinciri faaliyetleri (satın alma, üretim, depolama, dağıtım, geri dönüşüm vb.) ile üretilen toplam tedarik zinciri kârlılığının maksimize edilmesi çabalarını içerir. Çevresel sürdürülebilirlik boyutu, tedarik zinciri üzerindeki tüm paydaşların çevre dostu üretim ve üretim süreçlerine yönlendirilmesi ile doğal kaynaklar üzerindeki olumsuz etkileri azaltmayı içerir. Tedarik zincirinin sosyal boyutu ise tedarik zinciri çevresindeki toplulukların yaşamstandartlarını ve kalitesini iyileştirmek gibi hedefleri içerir (Soltanmohammadi vd., 2021). 21. yüzyıla yaklaşırken operasyonların tek başına optimize edilmesinden ziyade tedarik zincirindeki bütün faaliyetlerin optimize edilmesi ve faaliyetlerin bir bütün olarak, koordineli ve en verimli şekilde yürütülmesi büyük önem kazanmıştır. Ürün ve hizmetlerin üretilmesi ve müşteriye sunulması sırasında yüksek katma değerin KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021 Tedarik zinciri yönetimi, ürünlerin ilk hammadde olduğu aşamadan müşteriye dağıtıldığı aşamaya kadar tüm süreçleri ile ilgilenir. mümkün olan en düşük maliyetlerle ancak bu yolla sağlanabileceği düşünülmektedir. Bu eğilim günümüzde de artarak devam etmektedir. Bu bakış açısı ile birlikte tedarik zinciri yönetimi, ürünlerin ilk hammadde olduğu aşamadan müşteriye dağıtıldığı aşamaya kadar tüm süreçleri ile ilgilenir. Bununla birlikte sürdürülebilir tedarik zinciri yaklaşımı da bunun bir adım daha öteye götürülerek, tedarik zinciri yönetiminin sürdürülebilirlik ile entegre edilmesini gerektirir. Sürdürülebilirlik ile tedarik zincirinin entegre edilmesi, ürün tasarımından, operasyonel verimliliğe, ulaştırmadan stok yönetimi politikalarına kadar tüm tedarik zinciri faaliyetlerinin uzun süreli kalkınma, sosyal boyut ve çevresel faktörlerdeki etkileri de göz önünde bulundurularak yürütülmesi demektir. Bunun yanında tarım sektörü, bir bölge veya ülkenin gelişimine hem ekonomik hem de çevresel etkileri sebebi ile önemli katkılarda bulunur. Tarımsal ürünler, günlük faaliyetlerde belki de en çok yer alan ürün grubudur ve aynı zamanda ülke ve bölgelerin istihdamı içerisinde çok önemli bir yer tutar. Bu özellikleri ile bakıldığında tarım sektörü, ülkelerin sürdürülebilir gelişmesi için çok önemli bir role sahiptir. Aynı zamanda sürdürülebilirlik, tarım sektöründeki tedarik zinciri açısından da önemli ve kritik bir konumdadır. Sürdürülebilir tarımsal tedarik zinciri, yalnızca çiftlik tarımını uygulamakla kalmayıp; ürünlerin depolama, nakliye, üretim ve dağıtım aşamalarını da içermektedir. Ek olarak, sürdürülebilir tarım ve tarımsal tedarik zinciri; tarımsal üretimde su, zirai ilaç, kimyasal madde ve gübre kullanımını yönetip, aşırı su kullanımını
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=