MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ

286 SAYFA durumunda bu moleküllerin biyosentezine yönelik genetik mekanizmalar biliniyorsa genetik mühendisliği teknolojileri kullanılarak ilgili biyoaktif moleküllerin bitkideki üretimlerinin artırılması mümkündür. Biyoaktif moleküllerin üretimi için biyosentezleri ile ilgili genlere müdahale edilerek istenilen moleküllerin miktarlarının artırımı için yapılan çalışmalar, son zamanlarda metabolit mühendisliği olarak anılmaktadır. Metabolit mühendisliği çalışmaları ile sadece bitkinin doğal olarak ürettiği biyoaktif maddelerin değil, doğal olarak o bitki türünün üretmediği biyoaktif moleküllerin de üretilmesi mümkündür. Ayrıca bitki biyoaktif moleküllerinin maya gibi mikroorganizmalarda üretilmesi için çalışmalar mevcuttur. Genetik mühendisliği yöntemleri kullanılmaksızın bitki doku kültürlerinde belli biyoaktif moleküllerin üretimleri de mümkündür ancak üretim düzeyleri ilgili moleküllerin üretiminde görevli genlerin manipüle edilmesi ile daha da artırılabilmektedir. Hâlihazırda metabolit antikanser bir ilaç olan ve Taxus brevifolia ’da doğal olarak bulunan taxol üretimi ticari olarak bitki doku kültüründe gerçekleştirilmekte ve genetik mühendisliği çalışmaları ile bu molekülün üretim miktarlarının artırılması için çalışmalar devam ettirilmektedir. Sıtma tedavisinde kullanılan bitki kökenli artemisinin molekülünün genetik mühendisliği yöntemleri ile Cichorium intybus bitkisinde üretilmesi için Belçikalı ilaç firmasının çalışmaları devam etmektedir ( Ram vd., 2018). Gelecekte ilaç olarak etkin olduğu bilinen ya da yeni keşfedilecek bitki biyoaktif moleküllerinin üretimi için bitki metabolit mühendisliği alternatif oluşturacaktır. Bu yeni teknolojinin ilaç moleküllerinin üretiminde kullanılması ile maliyetler düşürülebilecek ve ilaç olarak kullanılabilecek molekül çeşitliliği artırılabilecektir. Bitkisel Biyoaktif Bileşikler/Terapötikler: Bitkiler eski çağlardan beri çeşitli hastalıkları tedavi etmede kullanılmaktadır. Yaklaşık olarak 20 bin bitki türünün tıbbi amaçlar için kullanıldığı bilinmektedir. Geniş kimyasal çeşitlilikleri sayesinde günümüzde halen ekstrakt veya saf halde hastalıkların tedavisinde ve yeni ilaçların keşfinde önemli bir kaynaktır. Piyasada 94 farklı bitkiden elde edilmiş 122 ilaç bulunmaktadır (Gu vd., 2014). Özellikle kanser, immünolojik bozukluklar ve bulaşıcı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların yüzde 84’ü bitkilerden elde edilmektedir. Örneğin; malaria tedavisinde kullanılan artemisin Artemisia annua’dan ve kinin cinchona ledgerian’dan elde edilmektedir. Bitkisel ilaçlar giderek daha fazla ilgi görmektedir. Doğal bileşiklerin kullanıldığı ilaçların pazarı 107 milyar doların üzerine çıkmaktadır (Varma ve Shirivastava 2018). Bu nedenle, tıbbi bitkilerin yeni ticari çeşitlerinin geliştirilmesi önemlidir. Ayrıca, tıbbi bitkiler üzerinde yapılan genetik çeşitlilik ve haritalama çalışmaları, tıbbi özelliklerini geliştirmek açısından değerlidir. Bir başka deyişle, doğal bileşiklerin miktarlarının artırılmasına yönelik ıslah çalışmaları yapılmalıdır. Böylece genetik çeşitlilik çalışmaları, bitki yetiştiricilerinin gerçek yetiştirme stratejileri geliştirerek ticari çeşitleri geliştirmelerine yardımcı olmak için arzu edilen özelliklere sahip umut verici genotipleri ortaya koyacaktır. Hastalıkların Bitki bazlı polimerlerin yanı sıra bitkisel enzimlerin de gıda sektörü başta olmak üzere çeşitli endüstrilerde kullanım alanları vardır. TARIMDA GENETIK MÜHENDISLIĞI VE UYGULAMA ALANLARI KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=