MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ

SAYFA 301 1. Kentsel Yoğunluk ve Gıda Güvenliği Gıda güvenliği, her geçen gün daha önemli bir konu haline gelmektedir. Nüfus bilimciler, kentsel nüfusun önümüzdeki on yıllarda önemli ölçüde artacağını tahmin etmektedirler. Birleşmiş Milletler (BM), dünya nüfusunun 2050 yılına kadar yüzde 40 oranında artarak, 9 milyar insanı aşacağını tahmin etmektedir. BM ayrıca bu zamana kadar dünya nüfusunun yüzde 80’inin şehirlerde yaşayacağını öngörmektedir. Bununla birlikte 2050 yılına kadar dünya çapında 3 milyar daha fazla insanın taleplerini karşılamak için yüzde 70 daha fazla gıda üretimine ihtiyacımız olacağı öngörülmektedir. Gıda fiyatları ise geçtiğimiz son yıllarda küresel çapta artış göstermektedir. Artan petrol maliyetleri karşısında; su, enerji ve tarımsal kaynaklar azaldığı için fiyatların her geçen gün daha da artacağı tahmin edilmektedir. Şehirlerin gelişimi ile beraber genişleyen sınırlar, giderek daha fazla tarım arazisini yok etmeye devam etmektedir. Diğer yandan kentsel tarım, arazi kıtlığı ve yüksek maliyetler nedeniyle sorunlarla karşı karşıyadır. Bu muazzam küresel zorlukla mücadele etmek içinse son derece radikal çözümlere ihtiyaç duyulmaktadır. Dikey çiftçiliğin mantığı basit olup, daha az arazide daha fazla gıda üretilmesi prensibine dayanmaktadır. Hong Kong veya Manhattan gibi sınırlı ve pahalı bölgelerde, evleri ve ofisleri yığmak için kullanılan mantığın aynısı tarım için de geçerli olabilir. Dikey çiftliğin savunucuları, gıda üretiminden atık yönetimine kadar birçok işlevi kapsayan, kompakt ve kendi kendine yetebilen ekosistemler yaratacağını iddia etmektedirler. Dikey tarım, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde gıda üretimi ile su ve enerji tasarrufu sağlayabilir, kirliliği azaltabilir, ekosistemleri restore edebilir ve sağlıklı gıdaya erişimi daha geniş kitleler için mümkün hale getirebilir. Daha da önemlisi dikey çiftlikler, tarım arazisi kıtlığı sorununun ele alınmasına yardımcı olabilir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün hesaplamalarına göre bugün dünyada kişi başına 0.218 hektar ekilebilir alan düşerken, 2050’de bu rakamın 0.181 hektara ineceği tahmin edilmektir. Mevcut tarımsal arzın yakında büyük ölçüde yetersiz kalacağını belirten, dikey tarımın savunucularından Dickson Despommier, ortalama olarak her insanın günlük 1.500 kaloriye ihtiyacı olduğunu ve bu talebi karşılamak için 2050 yılına kadar mevcut tarım arazilerine, Brezilya kadar büyük bir alan eklememiz gerekeceğini beyan etmektedir. Dikey tarım, tarımsal üretime tamamen elverişsiz arazilerde de çok rahat yapılabileceğinden, bu soruna etkili çözümler getirme potansiyeli bulunmaktadır. İşletme, restoran ve hastanelerin taleplerini karşılama adına yapılan denizaşırı ülkelerden yapılan gıda tedariki, gıda ürünlerinin yolculuk süresini de önemli ölçüde artırabilmektedir. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=