MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ

302 SAYFA ÇEVRE KONTROLLÜ DİKEY TARIMI CAZİP KILAN NEDENLER 2.İklim Değişikliği İklim değişikliği ekilebilir alanların azalmasına neden olmaktadır. Sel, kasırga, fırtına ve kuraklık nedeniyle, değerli tarım arazilerinin büyük ölçüde azalması, dünya tarım ekonomisine ve dolaylı olarak da küresel ekonomiye zarar vermektedir. Bilim insanları iklim değişikliğinin ve beraberinde getirdiği olumsuz hava koşullarının artarak devam edeceğini tahmin etmektedir. Bu olaylar, ekilebilir arazilerin zarar görmesine ve tarım için elverişsiz hâle gelmesine yol açacaktır. Hükümetlerin geleneksel tarımı doğal nedenlerden dolayı, mahsul sigortası gibi mekanizmalar yoluyla büyük ölçüde sübvanse etmesi yaygın olarak görülmektedir. Ayrıca geleneksel çiftçilik, tarımsal faaliyetleri (bakım, gübreleme, tohumlama, ayıklama ve hasat) gerçekleştirmek için önemli miktarda fosil yakıt gerektirir. Bu ise iklim değişikliğini daha da tetiklemektedir. Gıda ürünleri, tarladan yemek masasına ulaşana kadar kilometrelerce yol kat etmektedir. İşletme, restoran ve hastanelerin taleplerini karşılama adına yapılan denizaşırı ülkelerden yapılan gıda tedariki, gıda ürünlerinin yolculuk süresini de önemli ölçüde artırabilmektedir. Düzenli olarak büyük şehirlerdeki yiyeceklerin yüzde 90’ından fazlası dışarıdan temin edilmektedir. Kentleşme nedeniyle çiftlikler ve şehirler arasındaki mesafenin artması; hem yüksek nakliye maliyetlerine hem de gıda taşımacılığı ve tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının artışına katkıda bulunmaktadır. 3. Sağlık Konvansiyonel tarım uygulamaları hem insan hem de doğal çevrenin sağlığına verilen zarara yeterince dikkat etmemekle birlikte, genellikle kâr ve ticari kazancı ön planda tutmaktadır. Bu uygulamalar tekrar tekrar erozyona neden olmalarının yanı sıra toprağı kirletmekte ve aşırı su atığı üretmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, yabani ot tohumları ve hastalıklar içeren ve zararlı böcekleri araziye çeken çiğ hayvan atıklarının, dünyadaki çiftliklerinin yarısından fazlasında hâlen daha gübre olarak kullanıldığını belirlemiştir. Sonuç olarak insanlar bu tür ürünleri tükettiğinde sağlıkları da olumsuz yönde etkilenmektedir. Ayrıca kontrollü bir kapalı ortamda mahsul yetiştirmek, kirletici tarımsal akışa neden olan aşırı pestisit ve herbisit kullanımını azaltma avantajı sağlamaktadır. Kontrollü bir ortamda zararlı böceklerin, patojenlerin ve yabani otların, yetiştirilen bitkilere ulaşmaları daha zor olmaktadır. Tarımsal üretimde kullanılan fazla gübre nehirler, akarsular ve okyanuslar gibi su kütlelerine karıştığında, ekolojik dengeyi bozabilecek yüksek bir besin konsantrasyonu (ötrofikasyon) yaratmaktadır. Örneğin ötrofikasyon sonrası sudaki alglerin çoğalması ve alglerin öldükten sonra mikroplar tarafından tüketilmesi durumu, sudaki tüm oksijeni emerek, ölü su bölgelerine neden olmaktadır. Bu duruma dair en güncel örnek, yakın zamanda Marmara Denizi’nde görülmüştür. Kapalı dikey tarım, hassas sulama ve verimli zamanlama sunarak, az su kullanan (geleneksel tarımda kullanılan miktarın yaklaşık 1/10’u kadar) yüksek teknolojili yetiştirme yöntemlerini benimsemektedir. Kent nüfusu arttıkça su talebi artacağından, bunun önemli bir iyileştirici etkisi olacağı kaçınılmaz olarak görülmektedir. Kapalı döngü tarımsal ekosistemler, atıkları bir kaynak olarak değerlendiren doğal ekosistemleri taklit etmeyi amaçlamaktadır. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=