MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ

SAYFA 343 T arımsal üretim alanlarının genişletilebilme olanakları dışında (ki günümüzde çok kısıtlıdır) üretimin artırılmasının tek yolu, birim alandan alınabilecek en yüksek verimi alabilmektir. Bitkisel üretimde bu durum, yüksek verimli çeşitlerin kullanılmasıyla mümkün olabilirken, hayvansal üretimde de yöreye uygun yerli ırkların genetik çalışmalarla et, süt ve yumurta verimlerinin artırılması gerekliliği bağlamında değerlendirilmelidir. Özellikle akıllı tarım uygulamalarının gün geçtikçe yaygınlaştığı günümüzde, ileri teknolojik üretim teknik, makine sistem ve altyapılarının kullanılması bir zorunluluktur. Bilgi teknolojilerinin özellikle Endüstri 4.0 dönemiyle birlikte üretimin diğer bütün kolları için çözüm ortağı olacak ürünler geliştirilmesi, klasik tarımsal mekanizasyon kavramını bir miktar dönüştürmüştür. Akıllı tarımın gündeme gelmesiyle fiziksel unsurlar kadar veri setlerinin ve bu verilerden hareketle yapay zeka uygulamalarıyla karar destek sistemlerinin geliştirilmesi mümkün olmuştur. Tarımsal mekanizasyon ile ilgili olarak yapılan birçok tanımın ortak özelliği; tarımsal üretimin gereği olan ileri tarım tekniklerinin uygulanmasında insan el emeği ve hayvan gücü yerine, tamamen veya kısmen mekanik güç kullanılmasıdır. Daha kapsamlı bir tanımlamayla, tarımsal mekanizasyon; ”tarımsal alanların geliştirilmesi, her türlü tarımsal üretimin yapılması ve ürünlerin temel değerlendirme işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla ileri üretim teknolojilerinin gereği olarak kullanılan her türlü enerji kaynağı ve mekanik güç kullanarak çalıştırılan değişik tip tarımsal araç ve gereç ile tarım alet ve makinelerinin tasarımı, yapımı, geliştirilmesi, pazarlanması, yayımı, eğitimi, seçimi, işletilmesi, kullanımı, tamir-bakımı ve korunmasına yönelik faaliyetleri kapsayan bir bilim dalı” olarak tanımlanmaktadır. Mevcut mekanizasyonun düzeyi ileri teknolojilerin uygulanması için uygun altyapı olup olmadığının değerlendirilmesini sağlayan referans bir düzlem sunmaktadır. Son 60 yıl içerisinde birim üretim alanı başına kullanılan mekanik güç büyüklüğü (seralar ve hayvansal üretimde kullanılanlar dahil) 0.04 kW/ ha’dan, 2.50 kW/ha’ya yükselmiştir. Ortalama traktör güç büyüklüğü ise aynı dönem içerisinde 2 kattan fazla gelişerek 52 kW değerine ulaşmıştır. Tarımda teknolojinin kullanım etkinliğinin bir diğer ölçütü, her alt işlem için tüketilen enerjinin (tohum, gübre, ilaç, su, mekanik güç vb.) sonucunda ürün olarak elde edilen materyalin enerji eşdeğeri ile karşılaştırılmasıdır. Enerji kullanım etkinliğinin havza ve ürün bazlı ele alınarak gerçekçi verilerden oluşmuş veri tabanlarının ve değişimin izlenmesi teknoloji uygulama seviyesi ve teknolojinin etkin kullanılıp kullanılmadığının sorgulanması için bir gerekliliktir. Üstelik bu sayede enerjide dışa bağımlı ülkemiz için su kullanımında olduğu gibi etkin ve verimli yöntemlerin devreye sokulması için faydalı veri kümeleri elde edilmiş olacaktır. Özetle mevcut mekanizasyon düzeyinin ve gelişim seyrinin detaylı incelenmesiyle; kısa, orta ve uzun vadede tarımsal mekanizasyon yeniliklerine adaptasyon hızının öngörülmesi mümkündür. Yukarıda değinildiği gibi parçalı ve küçük arazi yapısıyla, yüksek teknoloji kullanımından sağlanacak getirinin dengeli olması ve kırsaldaki sosyo-ekonomik yapıyı olumsuz etkilememesi gerekmektedir. Akıllı tarım uygulamalarının gün geçtikçe yaygınlaştığı günümüzde, ileri teknolojik üretim teknik, makine, sistem ve altyapılarının kullanılması bir zorunluluktur. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=