MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ
372 SAYFA TARIMSAL INOVASYON VE GIRIŞIMCILIK Tarımsal işletmelerin tarımsal üretimi geleneksel yöntemlerle sürdürüp, büyük devlet destekleri olmaksızın, küresel ölçekte rekabet edebilme ve varlığını sürdürebilme şansı kalmamıştır. Türkiye’de yenilikçi girişimciliğin (inovatif girişimcilik) başlangıcı 1980’li yıllara dayanmaktadır. 1990’lı yıllarda ise Internet’in Türkiye’de kullanılmaya başlanması ve yaygınlaşmasıyla bir ivmelenme gözlenmiştir. Mobil teknoloji, e-ticaret ve telekomünikasyon alanındaki küresel hızlı ve köklü gelişmeler, anılan alanlardaki girişimciliğin hızla gündeme gelmesine neden olmuştur. 2001 yılında “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu” ile teknoparkların yasal altyapısının oluşturulması, ülkesel ölçekte inovasyon ve girişimciliğin mihenk taşını oluşturmuştur. Bu planlama aşamasının somut bir çıktısıdır. Ardından, günümüze kadar gelen süreçte ve hâlen, kamu tarafından gerek teknoparkların altyapıları gerekse teknoloji tabanlı girişimciliğe yönelik hibe destekler sağlanmaya başlanmıştır. Bu aşama da uygulama aşaması için somut bir örnektir. Özellikle teknoloji tabanlı girişimcilerin teknoparkların sağladığı imkânlar ile Türkiye’de önemli mesafe kat etmeleri ve gelişmiş ülkelerdeki uygulama sonuçlarına yaklaşılması 2003-2016 döneminde performans kriterleri üzerinden tespit edilmiştir. Genel itibarıyla kontrol aşaması böylece tamamlanmıştır. Hedeflere daha hızlı ve ülkesel kapsamın genişletilmesiyle ulaşılabilmesi için yeni TGB’lerin kurulması ve özellikle gelişme gösterilmesine ihtiyaç olan alanların mükemmeliyet merkezleri kurularak desteklenmesi önlem aşaması için çok yerinde bir örnektir. Ülkemizde 1980’lerde temelleri atılan ve Aralık 2020 itibariyle 84 adet TGB (69’u faal) (55 farklı şehirde) içindeki firma sayısı 5673’e ulaşmıştır ve bilgisayar programlama faaliyetlerinden biyoteknolojiye kadar onlarca alanda çalışmalarını yürüten firmalar şimdiye kadar 34 bin 244 projeden 85 milyar TL’ye yakın satış gerçekleştirmiştir. Teknokentler, öncelikle kuruldukları coğrafi bölgenin ardından milli ekonomik kalkınma aracı olarak, teknolojik gelişme ve bilginin araştırma merkezleri, üniversite ve sanayi arasındaki etkileşimini sağlayan, yenilikçilik kültürüne sahip firmaların kurulumu ve gelişimini destekleyen, üyeleri arasında etkileşimi ve iş birliğini artırıcı hizmetler sunan oluşumlardır. Ülkemizde Ar-Ge harcamalarının GSYİH’ya oranı 2000’li yıllarda yüzde 0.3 iken günümüzde yaklaşık yüzde 2 civarındadır. TGB firmalarının sektörel KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=