MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ
SAYFA 403 İ klim değişiminin olumsuz etkilerine karşı uyum ve esnekliğin artırılması yanında iklim değişikliğini önleme faaliyetlerini uygulamaya koyarken, tarımsal altyapıya ait sorunların da çözülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde iklim değişikliği sürecinde, sürdürülebilir tarımsal üretim ve gıda güvencesinin sağlanması çabaları boşa çıkabilir. Tarımsal altyapıya ait sorunlar için çözüm önerileri • Arazilerin veya işletmelerin toplulaştırılması gereklidir: Türkiye’de iklimdeğişikliğine ve özellikle kuraklığa karşı uyum çalışmaları başlatılmış olsa da, arazi ve su kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde yönetmek için modern tarım tekniklerini uygulamada yetersiz küçük ve ekonomik olarak zayıf tarım işletmeleri, parçalanmış ve dağınık tarımparselleri çözümü zorlaştırmaktadır. Küçük ve orta ölçekli tarımsal işletmelerin güçlendirilmesi için kısa vadede (önümüzdeki 5-10 yılda) arazi toplulaştırması tamamlanmalıdır. Tarımsal işletmelerin arzu edilen büyüklüğe sahip olmaması nedeniyle arazi toplulaştırması da sorunun çözümünde yeterli olmayabilir. Bu durumda işletmeler birleştirilerek altyapı sorunlarını kendi kendilerine çözebilecek, modernizasyonu sağlayacak ve sonuçta rekabet edebilecek büyüklükte işletmelere dönüştürülmesi gerekebilir. Türkiye’de işletmelerin toplulaştırılması ile ilgili bir uygulama henüz yoktur. Bu konu ile ilgili Ar-Ge çalışmaları yapılmalıdır. Orta ve uzun vadede (10-20 yıl) bu dönüşüm sağlanmalıdır. • Arazi kullanım değişikliği ve yanlış arazi kullanımı engellenmelidir: Gıda güvencesi için kilit öneme sahip bölgelerde tarım alanlarının amaç dışı kullanımına izin verilmemeli, gerekirse mutlak tarım alanları (birinci, ikinci ve üçüncü sınıf tarım alanları) sit alanı ilan edilmelidir. Bitkisel üretimhavzalarında detaylı arazi kullanımplanlaması yapılmalıdır. • Havza bazlı arazi bozunumu belirlenmeli ve nötr arazi bozunumu stratejileri geliştirilmelidir: Uzun süren kuraklıklar ve aşırı yağışlar yanında yoğun girdi (pestisit, kimyasal gübre) kullanımı, uygun olmayan tarım teknikleri, tarım üzerindeki sosyoekonomik baskı (şehirleşme, nüfus artışı göçler, yanlış arazi kullanımı gibi), erozyon, aşırı otlatma, organik madde azlığı gibi problemler tarım arazilerinin bozunumunu hızlandırmakta ve verim potansiyelini düşürmektedir. Devam eden arazi bozunumu, agroekolojik sistemlerin iklimdeğişikliğine karşı savunmasızlığını artırmakta, uyum çalışmalarını da boşa çıkarmaktadır. Bu nedenle hem iklim değişikliğine karşı uyum faaliyetlerinde hem de iklim değişikliğini önlemede havza bazlı arazi bozunumunun belirlenmesi ve nötr arazi bozunum stratejilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. • Su kaynakları etkin kullanılmalıdır: Yenilenebilir su kaynaklarımızın ¾’ünü kullanan tarım sektöründe kaynaktan alınan suyun yaklaşık yüzde 60’ı israf edilmektedir. Sulama sistemleri ivedi olarak modernize edilmeli ve su kayıpları makul seviyeye çekilmelidir. Tarım sektöründeki kayıplardan sağlanan yüzde 20 tasarrufun, Türkiye’de şehirlerde kullanılan suların tamamına eşit olduğu göz ardı edilmemelidir. Yeraltı sularının yenilenebilir kapasitesi üzerinde kullanımı önlenmelidir. Yapımı planlanan su transferleri projeleri hızlandırılmalıdır. Su kaynaklarının kirlenmesi önlenmelidir. • Havza bazlı üretim-destek-pazarlama planlaması yapılmalıdır: Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen tarımsal üretim havzalarının her birisi için ayrı ayrı üretim- destek-pazarlama planlaması yapılmalıdır. Devam eden arazi bozunumu, agroekolojik sistemlerin iklim değişikliğine karşı savunmasızlığını artırmakta, uyum çalışmalarını da boşa çıkarmaktadır. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=