MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ

SAYFA 413 Mutabakatın önemli boyutu ise AB’nin iş birliği içinde olduğu ülkelerin de bu kurallara uymasının beklenmesi. TARLADAN SOFRAYA STRATEJISI KAPSAMINDA ILK ETAPTA 2030 YILINA KADAR PESTISIT KULLANIMLARININ GÜBRE KULLANIMININ ISE AZALTILMASI HEDEFLENIYOR. %50 %20 DÜZENLEMEDEN SONRAKI 8-10 YIL IÇINDE AVRUPA BUĞDAY ÜRETIMININ PIRINCIN VE MEYVE VE SEBZE ÜRETIMININ AZALACAĞI ÖNGÖRÜLÜYOR. %48.5 %13.2 %5.2 uygulamaların AB ekonomisi ve küresel ekonomi üzerindeki etkileri ise farklı bir tartışma konusu. Çünkü gübre ve zirai ilaç kullanımındaki kısıtlamaların, tarımsal üretimde bir düşüş yaratması ve bu durumun fiyatlarda enflasyon yaratma ihtimali bulunuyor. Üretim tahminleri, tedbirlerin tam olarak uygulanmasından sonraki 8-10 yıl içinde buğday üretiminin yüzde 48.5, pirincin yüzde 13.2 ve meyve ve sebze üretiminin yüzde 5.2 azalacağını öngörüyor. Ayrıca AB’nin kendi ihracat değerlerinde de meyve ve sebzede yüzde 5.3, pirinç ve iri taneli tahıl ihracatında ise sırasıyla yüzde 82.2 ve yüzde 34.2 oranında düşüş yaşanması bekleniyor. Bu açılardan bakıldığında ülkemizi doğrudan etkileyecek böylesi bir düzenlemeyi bir tehditten ziyade, ekonomimizi dönüştürmek için bir fırsat olarak görmeli; bu doğrultuda karbon nötr olma vizyonuyla bütüncül bir iklim değişikliği ve yeni bir kalkınma politikası geliştirmeliyiz. Ülkemizdeki ürün çeşitliliği, su ürünleri ve hayvansal ürünlerdeki çeşit bolluğu, AB pazarında doğması muhtemel gözüken üretim açıklarına yanıt verebilme potansiyeli taşıyor. Sera gazı emisyonları geçtiğimiz 30 yıl içerisinde yüzde 130 artan Türkiye, emisyon yoğunluğunu azaltmadığı taktirde AB ülkelerine ihracatında ciddi kayıplar yaşayabilir. Ancak Avrupa ile eş zamanlı şekilde yürütülecek karbon nötr olma vizyonuyla, iklim değişikliğiyle mücadele yolunda yapılacak düzenlemelerde hızlı davranabilirsek, ihracat pazarında çok değerli bir rekabet şansı da elde edilebilir. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021