MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ

SAYFA 441 Türkiye’deki tarımsal kooperatif sayısı dünyadaki toplam kooperatif sayısının yüzde 1.68’ine denk gelmektedir. Ülkemizde kooperatif başına ortak sayısı yaklaşık 304 kişidir ve ülkemiz kooperatifleri küçük ölçekli, fazla ortaklı olmayan bir yapıya sahiptir. Tarımsal Örgütlenmelerin Sorunları Türkiye’de uzun bir geçmişi olan tarımsal örgütlenme hareketi tarım sektörünün gelişimi, etkinliği ve verimliliği açısından son derece önemli bir konuma sahiptir. Tarımsal örgütlenmenin temel yapı taşı olan kooperatifçilik hareketinin henüz istenilen seviyede olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü kooperatifçilik hareketi kurulduğu günden bu yana hâlâ çözülemeyen birçok problemle bugüne kadar gelmiştir. Kooperatifçilikle ilgili sorunlar genelde ekonomik ve rakamsal açıdan ele alınmakla birlikte, unutulmamalıdır ki kooperatifler sosyal yapılardır ve sosyal yapıların en önemli özelliği bireyler arası ilişkilerde aşırı hassas olmalarıdır. Bu kapsamda kooperatif sorunları arasına sosyal sorunları da eklemek yanlış olmayacaktır. Türkiye’de kooperatifçilik ile ilgili başlıca sorunlar farklı araştırmacılar tarafından farklı şekilde sınıflandırılmak ve isimlendirilmekle birlikte büyük bölümünde görüş birliği bulunmaktadır 4-5-6-7-8 . Bu sorunlar; • Devlet kooperatif ilişkileri, • Mevzuat sorunu, • Yönetim sorunu, • Denetim sorunu, • Finansman ve sermaye sorunu, • Üst örgütlenme ve iş birliği sorunu, • Eğitim ve araştırma sorunu, • Bedavacılık, • Ortak kooperatif ilişkileri, • Güven sorunları olarak ele alınmaktadır. Kooperatif sorunlarını temelde kooperatifin kendi içindeki işleyiş sorunları ve dış kaynaklı (mevzuat, eğitim vs.) sorunlar olarak ikiye ayırmak da mümkündür. Devlet Kooperatif İlişkileri ve Mevzuat Sorunu Devlet ve kooperatifler arasındaki ilişki hâlen önemli sorun alanlarından biridir. Bu bağlamda kooperatiflerin bir çeşit devlet organizasyonu olarak görülmemesi gerektiği, daha ziyade devlet tarafından müdahale edilmeme ilkesiyle faaliyet gösteren, tamamen bağımsız yapılar oldukları önemle vurgulanmalıdır. Devletin rolü olumlu genel çerçeve koşullarını sağlamaktır. Fakat burada bir ikilem de bulunmaktadır 9 . Müdahalenin olmaması, hiçbir yardımın olmaması anlamını da taşır. Kooperatiflerin eğer devlet desteklerinin yasal yolları varsa, devletten özel bir iyileştirici uygulama veya yardım almalarının gerekliliği üzerinde bir tartışma vardır. Burada kooperatiflerin, özellikle küçük çiftçi kooperatiflerinin devletin yardımlarına ihtiyaç duyduklarını ve diğer bir teşebbüse davranıldığı gibi davranılmaması gerektiği belirtilebilir. Teknik yardım, vergi kolaylıkları, borçlar için garantiler, daha az ve basit mevzuat gibi yardımın yasal yolları da bulunmaktadır 9 . Bu kapsamda Türkiye’de özellikle kooperatiflerin ortaklarıyla yapmış olduğu işlemlerden kaynaklanan gelirlerinin kurumlar vergisi dışında bırakılması olumlu ve örnek bir uygulama olarak belirtilebilir. Türk tarımında küçük ölçekli ve yetersiz sermayeye sahip aile işletmelerinin yoğun olarak faaliyet göstermesi, kooperatifleşmeyi yani tarımsal örgütlenmeyi gerekli kılmaktadır. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=